Posted by İklim değişikliği ve kuraklığın etkilerini derinden hisseden Burdur’da, sıcak hava dalgaları nedeniyle göl ve yer altı sularında önemli ölçüde çekilme yaşanıyor. Bu durum, suya daha az ihtiyaç duyan bitkilerin yetiştirilmesini teşvik ediyor. Burdur Gölü çevresinde 2005 yılında başlatılan proje kapsamında lavanta, kekik, adaçayı, melisa, biberiye ve gül gibi susuz tarım ürünlerinin yetiştirilmesi amaçlanıyor.
Lisinia Doğa Projesi Kurucusu Öztürk Sarıca ve Burdur Valiliği iş birliğiyle Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’ne ait 350 dekarlık alanda ekilen lavantaların hasadı bugün başladı. Mor renkteki lavantalar, kurak tepeleri adeta masalsı bir görünüme kavuşturdu. Hasat edilen lavantalar, eko turizmi canlandırmanın yanı sıra sağlık ve kozmetik sektörlerinde de değerlendiriliyor. Bu süreç, yöre halkına önemli ekonomik katkılar sağlıyor.
VALİ DR. TÜRKER ÖKSÜZ’DEN SU TASARRUFU ÇAĞRISI
Burdur Valisi Dr. Türker Öksüz, lavanta hasadı sırasında yaptığı açıklamada, suyun tasarruflu kullanılmasının önemine dikkat çekti. İklim değişikliği nedeniyle sıcaklıkların ani değişiklikler gösterdiğini ve bunun doğanın dengesini bozduğunu belirten Öksüz, 1940 yılından bu yana ilk kez 2024 Mayıs ayında en yüksek sıcaklık ortalamasının ölçüldüğünü vurguladı. Küresel ısınmanın etkileriyle başa çıkmak için su verimliliğine odaklanılması gerektiğini ifade eden Vali, suya az ihtiyaç duyan aromatik bitkilerin yetiştirilmesinin önemine değindi.
Öksüz, Türkiye’nin su sıkıntısı çeken ülkeler arasında yer aldığını hatırlatarak, susuz tarıma yönelmenin gerekliliğini belirtti. Atık sular, yağmur suları ve derin suların kullanımına dikkat çeken Vali, suyun sürdürülebilirliğini sağlamanın önemine vurgu yaptı. Eko turizme de büyük katkı sağlayan projeler hakkında bilgi veren Öksüz, “Lavantayı Yolu” ve “Gül Yolu” projeleriyle Burdur’un doğal ve tarihi güzelliklerini eko turizmle canlandırma çabalarını anlattı.
LİSİNİA DOĞA PROJESİ VE SUSUZ TARIM
Lisinia Doğa Projesi kurucusu Öztürk Sarıca, susuz tarım faaliyetlerinin Burdur Gölü ve gelecek nesillerin içme suyu kaynaklarını koruma amacını taşıdığını belirtti. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi ile iş birliği içinde yürütülen projede, 675 dekarlık alanda tıbbi aromatik bitkiler yetiştiriliyor. Lavanta başta olmak üzere kekik, adaçayı, melisa ve biberiye gibi bitkiler bu alanlarda ekiliyor ve hasat ediliyor.
Sarıca, lavanta yağlarının ulusal ve uluslararası piyasalarda değerlendirildiğini ve ekonomik katkı sağladığını ifade etti. Lavanta yağının litresinin 750 TL civarında satıldığını belirten Sarıca, lavantanın susuz tarıma dikkat çekmek açısından önemli bir bitki olduğunu vurguladı.
Burdur’un suya az ihtiyaç duyan bitkilerin yetiştirilmesinde Türkiye’de ön sıralarda yer aldığını belirten Vali Öksüz, bu durumun şans olduğunu ifade etti. Öksüz, anason, çörek otu ve rezene gibi bitkilerde de Türkiye’nin önde gelen üreticileri arasında yer aldıklarını belirtti ve su tasarruflu tarıma yönelmenin önemine dikkat çekti.
Burdur’un eko turizmi ve susuz tarım projeleri, hem çevresel sürdürülebilirlik hem de ekonomik kalkınma açısından büyük önem taşıyor.
